Sektörel Firma Rehberi
Web Sitemize Hoş Geldiniz

Türkiye’deki kadınlar en çok saç dökülmesinden şikayetçi

460

653

Araştırma, mühendislerin saçı daha iyi anlamasını sağlıyor

Dyson’ın, dört Teknoloji Kampüsünde 6.000 mühendis ve bilim insanının yüzlerce laboratuvara erişimi bulunurken; bu alanlar, günün 24 saati yeni fikirlerin ve teknolojilerin titizlikle test edilmesine olanak tanıyor. Dyson’ın tüm saç tiplerine nasıl bakım yapılması gerektiğini anlaması ve saç şekillendirmenin daha iyi, daha sağlıklı yollarını belirlemeye devam etmesi için mühendisler test düzenekleri geliştiriyor ve son teknoloji ekipmanlar kullanıyor. Taramalı elektron mikroskopları, termal kameralar ve hava akımı lazer duman makineleri gibi teknolojiler, mühendislerin saç hasarının etkisini, dünyadaki tüm saç tiplerini ve yüksek hızlı hava akışının etkilerini daha iyi anlamalarına yardımcı oluyor. Saçın yanı sıra kullanıcıları anlamak, saç bilimi ve araştırmalarıyla desteklenen Dyson tasarım sürecinin en önemli parçalarından biri olmaya devam ediyor.

Küresel çapta yapılan araştırmaya göre, her 10 katılımcıdan 7’si saçlarının hasarlı olduğunu söylerken, kepek, saç dökülmesi, kırılma, kırık uçlar ve kabarmaya yatkınlık en önemli sorunlar olarak öne çıkıyor. Türkiye’den araştırmaya katılan kadınların yüzde 36’sı saçının az yıprandığını, yüzde 26’sı yıpranmadığını düşünürken sadece yüzde 5’i çok yıprandığını düşündüğünü belirtiyor. En çok hangi sorunları yaşadıkları sorulduğunda ise yüzde 41’i saç dökülmesi, yüzde 32’si saç kırılması, yüzde 28’i kepek, yüzde 25’i kırılma ve yüzde 25’i yağlanma sorunu yaşadığını söylüyor.

Dyson Kıdemli Saç Bilimcisi Rob Smith konuya ilişkin açıklamasında, “Kepek, saç dökülmesi ve beyazlayan saçlar hasar biçimleri değil, kafa derisi ve saçın uzamasıyla ilgili sorunlardır. Saç hasarı, saç kütikülünün ve korteksinin parçalanması anlamına gelir ve bu da saçınızın elektriklenmiş ve mat görünmesine veya koparak dökülmesine yol açabilir. Sağlıklı saçlara kavuşmanın en iyi yolu, hasarın nedenlerini önlemek ve maruziyeti en aza indirmektir. Buna saçı zayıflatan ve kırılmaya ve kırık uçlara daha yatkın hale getiren aşırı ısı da dahildir.” diyor.

Türkiye’deki katılımcıların yüzde 83’ü yıpranmış olmasına rağmen saçlarının sağlıklı olduğunu düşünüyor

Tüm ülkelerdeki katılımcıların yüzde 67’si yıpranmış olmasına rağmen saçlarının sağlıklı olduğunu düşünüyor ve ‘sağlıklı’ saçın nasıl göründüğünü ve nasıl hissettirdiğini; parlak (yüzde 36), pürüzsüz (yüzde 29) olarak tanımlayıp, sağlıklı bir kafa derisiyle (yüzde 26) ilişkilendiriyor. Türkiye’ye baktığımızdaysa katılımcıların yüzde 83’ü yıpranmış olmasına rağmen saçlarının sağlıklı olduğunu düşünürken, ‘sağlıklı’ saçın nasıl göründüğünü ve nasıl hissettirdiğini; parlak (yüzde 48), kabarık (yüzde 42) ve hacimli (yüzde 36) olarak tanımlıyor.

Türkiye’de yaşayan kadın katılımcılar, en yaygın saç veya kafa derisi sorunları yaşıyor. Bunların, yüzde 41’i saç dökülmesi sorunu yaşarken, yüzde 69’u kafa derisi konusunda endişe duyuyor.

Dyson küresel saç araştırması, her 10 kişiden 8’inin saçlarını her gün veya iki günde bir yıkadığını ortaya koyuyor. Türkiye’de yaşayan kadın katılımcıların ise her 10 kişiden 9’u saçlarını her gün ya da 2 günde bir yıkıyor. (yüzde 93) Erkeklerin alışkanlıklarına bakıldığında ise 10 kişiden 6’sının günde bir veya birden fazla kez saçını yıkadığı görülüyor.  Erkeklerin özellikle saçlarını sabah yıkamayı tercih ettikleri gözlemleniyor.

Dyson Kıdemli Saç Bilimcisi Rob Smith“Saçınızı ne sıklıkta yıkayacağınız saç tipinize, aktivite düzeyinize ve bulunduğunuz ortama bağlıdır. Aşırı yıkama çok zarar verici olabilir, saç derisini doğal yağlardan arındırırken saçı kuru bırakır. Genel olarak, saçınız veya saç deriniz ne kadar yağlıysa, saçınızı o kadar sık yıkamayı düşünebilirsiniz. Düz saçlar yağ birikimi nedeniyle daha kolay gevşeyebilirken, dalgalar, bukleler ve kıvırcıklıklar yağı emerek daha az yıkama gerektirir. Saç derinize karşı nazik olun ve saç tipinize uygun şampuanlar kullanın. Çevrenizdeki kirlilik seviyelerini göz önünde bulundurun, kirlilik ve ultraviyole elementlerinin birleşimi saç hasarının artmasına neden olabileceğinden saçınızı yıkayın.” diye ekliyor.

Pandemi İle Değişen Saç Alışkanlıkları

Araştırmaya katılan her 10 kullanıcıdan 6’sı evde şekillendirme alışkanlıklarını değiştirdiğini, saçlarını daha az şekillendirdiğini (yüzde 17) ve daha az saç ürünü kullandığın (yüzde 9) belirtirken, en az yüzde 20’si ise pandemi öncesi rutinlerine geri döndüğünü söylüyor. Türkiye’de ise her 10 kişiden 7’sinin pandemi sırasında stil davranışlarının değiştiği, saçlarını daha az şekillendirdiği (yüzde 14), daha fazla yıkadığı (yüzde 13) ve daha az saç ürünü kullandığı (yüzde 6) görülüyor. Katılımcıların yüzde 33’ünün şu anda her zamanki rutinlerine geri döndüğü izleniyor.

Özellikle Amerika ve Asya-Pasifik’te yaşayan kadınların yüzde 36’sının daha düz ve doğal stilleri tercih ettiği tespit edilirken, Türkiye’de yaşayan kadın katılımcıların ise yüzde 54’ü saçlarını tamamen düz, yüzde 54’ü doğal ve yüzde 50’sinin hafif dalgalı şeklinde şekillendirmeyi tercih ettiği görülüyor.

Dünya genelinde saç şekillendirmenin en yaygın nedenlerine bakıldığında ise yüzde 33’ün arkadaşlarıyla buluşma’dan, yüzde 33’ün de işe gitmeden önce saç şekillendirdiğini söylerken, Türkiye’de yaşayan kadın katılımcıların yüzde 41’i kurutmadan hemen sonra/sırasında, yüzde 32’si arkadaşlarla buluşmadan önce ve  yüzde 30’u işe gitmeden saç şekillendirdiğini söylüyor.

En çok tercih edilen şekillendirici: Saç Kurutma Makinesi

Saç kurutma makinesi yüzde 76 oranında dünya genelinde en yaygın kullanılan saç şekillendirme aleti olarak ön plana çıkıyor. Türkiye’deki kadın kullanıcıların ise yüzde 93’ünün saç kurutma makinesini genele göre daha fazla kullandığı görülüyor. Katılımcıların yüzde 83’ü de ısının saçlara verdiği zarar konusunda endişeli. Erkekler ise yüzde 70 oranla kadınlara kıyasla ısının saça verdiği zarar konusunda daha az endişeli görünüyor.

En çok kullanılan şekillendirme ürünleri ve kullanım sıklığı

Araştırmaya göre saç kremi en çok kullanılan saç ürünü ve tüm bölgelerdeki katılımcıların yaklaşık yarısı saç kremi kullanıyor. En çok kullanılan ikinci saç ürünü yüzde 43 oranında saç serumu. Üçüncü sırada yüzde 39 ile saç sabitleyici ürünler yer alırken, bu ürün yüzde 44 oranında en çok Amerika’da kullanılıyor. Türkiye’deki yaşayan kadınlara bakıldığında ise yüzde 50’nin üzerinde bir oranla en çok; saç serumu, saç spreyi, hacimlendirici sprey, nemlendirici ürün, durulanan standart saç kremi ve saç onarıcı kullandıkları görülüyor.

Kullanım sıklığına bakıldığında, saç tutucu sprey, nemlendirici ürünler, parlaklık arttırıcılar ve standart saç kremlerinin haftada en az 3-4 kez olmak üzere en sık kullanılan saç ürünleri olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’deki kullanım sıklığına bakıldığında, yüzde 32’sinin ısı koruma ürünü, yüzde 34’ünün saç sabitleyici spreyi, yüzde 32’sinin hacimlendirici ürün, yüzde 30’unun nemlendirici ürün, yüzde 31’in parlaklık arttırıcı ve pürüzsüzleştirici ürünleri her gün kullandığı görülüyor.

Saç Bilimi İstatistikleri:

  • Her saç telinin kendi siniri, kan kaynağı ve kası vardır.
  • Bir saç teli 2 kg’a kadar ağırlık taşıyabilir.
  • Saç, kafa derisini terk ettiğinde ölür; bir kez hasar gorse bile iyileşemez.
  • Aşırı ısı saçtaki keratin tellerinin şeklini değiştirir
  • 150°C’nin üzerinde α-keratin yavaşça β-keratine dönüşür ve bu da zamanla saçı daha zayıf ve daha az elastik hale getirir.
  • Her yıl insanlarda yaklaşık 11 km saç uzar. Ortalama bir insan kafasında 80.000 – 150.000 saç teli bulunur. Saç, kemik iliğinden sonra vücutta en hızlı büyüyen ikinci dokudur.
  • Parlak saçlar sağlıklı saçlardır. Sağlıklı saç telleri ışığı daha fazla yansıtırken, yıpranmış saçlardaki gözenekler ışığı her yere dağıtır ve parlaklığı azaltır.
  • Asya bölgesindeki saç tipleri Batı bölgesindeki saç tiplerinden daha kalındır. Kalın saçlar, her bir saç teli daha geniş olduğu için stilleri daha iyi tutar. Bununla birlikte, kabarmaya eğilimli olabilir ve bu nedenle şekillendirilmesi daha zordur.

Editöre Notlar

Dyson 

Dyson, Singapur, İngiltere, Malezya, Meksika, Çin ve Filipinler’de mühendislik, araştırma, geliştirme ve test operasyonları yapan küresel bir teknoloji şirketidir. İngiltere’de bir garajda işe başlayan Dyson, kurulduğu 1993 yılından bu yana istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor.  Bugün, Birleşik Krallık’ta Malmesbury ve Hullavington’da 800 dönümlük bir alana yayılan iki teknoloji kampüsü ve Singapur’da küresel bir genel merkezi bulunuyor. Dyson, 1993 yılından bu yana Wiltshire’daki ofislerine ve gelecekteki Dyson teknolojisinin ön araştırma, tasarım ve geliştirme çalışmalarına ev sahipliği yapan laboratuvarlarına 1 milyar £’dan fazla yatırım yapmıştır. Bir aile şirketi olan Dyson, 6.000 mühendis ve bilim insanı da dahil olmak üzere, küresel olarak doğrudan 14.000’den fazla kişiyi istihdam ediyor. Yeni bir Dyson Demo VR Mağazası da dahil olmak üzere 2021’de dünya çapında 50’si açılan 350’den fazla Dyson Demo mağazasında 84 pazarda ürün satışı yapıyor.

Dyson, devrim niteliğindeki ürünleri ve teknolojileri tasarlamak için 2,75 milyar sterlinlik bir iş yatırımı yapıyor. Dyson, katı hal pil hücrelerine, yüksek hızlı elektrik motorlarına, görüntü sistemlerine, robotiklere, makine öğrenim teknolojilerine ve yapay zekaya odaklanan küresel ekiplerle yeni teknolojiler geliştiriyor. İlk torbasız elektrikli süpürge olan DC01’in 1993 yılında piyasaya sürülmesinden bu yana Dyson, saç bakımı, hava temizleme, robotik, aydınlatma ve el kurutma için problem çözücü teknolojiler tasarladı.

 

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku